11 Mayıs 2012 Cuma

sosyalist blok


"Sosyalist blokta" 1989'da başlayan dramatik değişmenin belli bir geçmişi olduğunu söylemek bile fazla. Şimdi değindiğimiz gibi olayın başlangıcı 1960'lı yıllara (yumuşama dönemi) kadar geriye gitmektedir. Yumuşama döneminde ilk fark edilen faktör, sosyalist ülkelerin teknoloji alanında Batı'nın, özellikle ABD'nin en az 30 yıl, bazı sektörlerde 40 yıl gerisinde kaldığı gerçeği idi. Artı, üretim ve tüketim alışkanlıklarının da Batı âlemi standartlarına göre az gelişmiş düzeyde seyretmesi vakıası idi. İşte sosyalist blokun teknolojik yönden geri kalmışlığı, üretim ve tüketim harcamalarında belli bir düzeyi tutturamamış olmasından doğan boşluk, Batı'nın çok uluslu şirketlerince doldurulmuştur. Başka bir söyleyişle, çok uluslu şirketler sosyalist ülkelere yatırım teklifleriyle geldiklerinde, ilkin belli bir tepkiyle karşılaşmışlar ise de, olayın vahameti (yani sosyalist blokun geri kalmışlığı) kısa sürede anlaşılmış ve kabul görmüştür. 1989'da başlayan fiilî çözülmenin temelinde söz konusu iktisadî - ticarî - teknolojik amillerin rolü bulunduğu teslim edilmelidir. Bu gerçeği Yugoslavya, daha Tito zamanında görmüş ve daha o zamandan (tepkilere rağmen) kapılarını Batı sermayesine açmıştı. Bu olayı bir başka anlamı, Yugoslavya'nın Sovyetler Birliği'nden, daha o tarihlerde, bağımsız hareket etme arzusu ve iradesi olarak yorumlanmalıdır. O tarihlerde sosyalist ülkelere ve ilkelere ihanetle suçlanan Yugoslavya'yı çok geçmeden bütün Sovyet ülkeleri izlemiştir. Daha 1989'da görünen manzara şu idi: Sosyalist bloka mensup ülkelerin insanları, kapitalist âlemin pazarı haline gelecekti. Bu durumda 1. Sosyalist ülke insanlarının bazı özlemlerini (üretim ve tüketim düzeylerinin yükseltilmesi) tatmin edecek, 2. Kapitalistlere de hem yeni pazarlar edinmek, hem yeni yatırım mekânları sağlamak suretiyle kârlarını katlama fırsatını kazandıracak bir değişimin arifesinde bulunuyorduk.

Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti, Rasim Özdenören

0 yorum: