20 Temmuz 2007 Cuma

yunan mı, yunmayan mı

Bundan 550 yıl önceydi, Konstantinepol genç bir hükümdarın azmi karşısında boyun büktü ve İstanbul oldu.O Fatih idi.Ve o Türkçe bilinci yüksek ilk Osmanlı hükümdari idi.Altı dili bilir ve konuşur, Türkçe'nin de etimolojisini araştırırdı.Onun dil merakı, git gide bu dillerde yazılmış eserleri bile tenkit edecek noktalara varmıştı.Hatta bazen şakalrını dilin bu inceliklerine dayandırdığı da olmuştur...
Anlatırlar ki, avrupada insanların ilkel topluluklar olarak yaşadıkları ortaçağda eski yunan şehirleri de akıl almaz pislik içerisindeymiş.Sokaklar açık çöplük, evler bir ahırdan farksız, halk da yıkanma bilmeyen kirli pasaklı insanlar...
Fatih, Molla Güranî ile sohbet ederkensöz yunanlılardan açılıp da hocası bir kaç defa "yunan, yunan.." diye tekrar edince hünkar dayanamayıp onların pisliğinden kinaye olarak:"Hocam, bunlar hiç yunmamışlardır.Onun için lütfen bunlara yunan değil, yunmayan deyiniz."

âyine-i devrân'dan not:hünkara yakışır bir espri

0 yorum: